ÇAĞIMIZIN SALGINI OBEZİTE
Dünyanın Covid-19 salgınıyla baş etmeye çalıştığı bu günlerde aslında yaklaşık 30 yıldır devam eden başka bir salgın var… obezite salgını.
Son yapılan araştırmaların sonuçlarına göre dünyadaki kilolu veya obez kişi sayısı son otuz yılda 857 milyondan 2,1 milyara yükseldi. Araştırmada, dünya genelinde hiçbir ülkenin obezite ile mücadelede başarılı olamadığı, obez kişi sayısının, 1980’de 875 milyon olduğunu ancak otuz yılda iki kat arttığı gösterildi. Ülkemizde de durum pek farklı değil.2019 TÜİK verilerine göre ülkemizdeki kadınların %24.8’i, erkeklerin de %17.8’ i obez.
Obezite, en basit tanımıyla vücutta biriken fazla yağın sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecek kadar çok olması durumudur. Tanım çok basit olsa da bu fazla yağın vücudumuzda yarattığı olumsuz etkiler hem çok fazla hem de maalesef çok tehlikelidir.
Yüksek tansiyon, diyabet, kalp damar hastalıkları, inme,çeşitli kanser türlerinde artmış risk,astım,eklem kireçlenmeleri,kronik bel ağrıları,romatizmal hastalık riskinde artma, kısırlık iktidarsızlık,depresyon,sosyal dışlanma .Obezitenin etkilemediği sistem neredeyse yok gibidir.
Peki, kimler obezite acısından risklidir sorusuna gelince cevap çok basit; kadınlarda bel çevresinin 88 cm, erkeklerde 102 cm üstünde olması obezite için ciddi bir risk faktörüdür. Bir kişinin ağırlığının kişinin boyunun karesine bölünmesiyle elde edilen bir ölçüm olan vücut kütle indeksinde (VKİ) 30’un üzerinde olması ise obezite tanısı koydurur.
Obezitenin nedenleri nelerdir?
Genetik etkenler, beyinde salgılanan bazı madde ve hormonların düzeyindeki değişmeler, çevresel etkenler, yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları, bazı ruhsal bozukluklar, bazı fiziksel hastalıklar, kullanılan bazı ilaçlar, fiziksel aktivitenin azlığı, bireyi hareketsiz kılan tv izleme ve bilgisayar kullanımı gibi yeni alışkanlıkların ortaya çıkması şişmanlığın oluşumunda belirgin etkisi olan değişkenlerdir. Ailelerin beslenme konusundaki bilgi yetersizlikleri, sosyo-ekonomik düzeyde düşüklük de obezite nedenleri olarak sayılabilir.
Bu önemli ve gittikçe sık görülen hastalıkla nasıl mücadele ediyoruz?
Obezitenin altta yatan bu kadar nedeni ve neredeyse tüm sistemleri etkileyen sonuçları varken bu mücadeleyi sadece kilo verebilmek olarak sınırlamak ve düşük kalorili diyetlerle üstesinden gelmeye çalışmak yanlış olur.
Obezite ile mücadelede mutidisipliner bir yaklaşımla sürdürülmelidir. Hastanemizde Sağlık Bakanlığı ‘Türkiye Obeziteyle Mücadele Acil Eylem Planı ‘ kapsamında açılmış olan Obezite Merkezimizde 1 İç Hastalıkları Uzmanı, 1 Halkla İlişkiler Sorumlusu, 1 Hemşire, 1 Fizyoterapist,2 Diyetisyen ve 2 Psikolog görev yapmaktadır.
Kardiyoloji, Genel Cerrahi, Psikiyatrist, Fizik Tedavi Uzmanlarımız ise gerekli durumlarda konsultan olarak tedavi sürecine dahil olmaktadır. Obezite tanısı alan hastalar ekibimiz tarafından bir yıl boyunca takip ve tedavi edilmekte, sonrasında da koruma programına alınmaktadır.
Unutulmamalıdır ki obezite önlenebilir ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır!
Uz. Dr. Emel ŞİMŞEK
SBÜ Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Obezite Merkezi Sorumlu Hekimi