1-31 EKİM MEME KANSERİ FARKINDALIK AYINDA BİLMEMİZ GEREKENLER
Meme kanseri tüm dünyada ve
ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanser türü ve en sık ölüme neden olan
kanserdir. Meme kanseri aynı zamanda nadiren de olsa erkeklerde de görülebilir.
Her 100 kadına karşılık 1 erkekte meme kanseri görülmektedir.
Kanser, meme dokusundaki
hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu meydana gelen ve zaman içerisinde oluşan
kitlelerdir. Meme kanserleri, diğer kanser türlerine göre başlangıç döneminde oldukça
yavaş gelişir. Bu dönemde herhangi bir belirtiye neden olmayan erken meme
kanserleri hastalar tarafından fark edilmezler. Hastalar 1 cm boyutundaki
kitleyi hissedebildiklerini ifade etmişlerdir. Fakat çoğunlukla erken meme
kanseri hiçbir belirti vermez. Burada mamografi çekilmesi çok önemlidir. Hasta
ve klinisyen doktor kitleyi hissetmeden mamografide kitle görülebilir. Vücuda
yayıldığında tedavisi daha zor veya imkânsız hale gelebilir. Bu nedenle, meme
kanserini erken dönemde mümkünse belirti vermeden tespit etmek oldukça
önemlidir. Mamografi ile meme kanseri tarama yöntemi erken meme kanseri
tespitte en önemli görüntüleme yöntemidir.
Meme kanseri görülme sıklığının
her yıl arttığı bildirilmektedir. Dünya istatistiklerine göre “Her 8 kadından
birinin (yaklaşık %13) yaşam boyu meme kanseri riski taşıdığı öngörülmektedir”.
En sık meme kanseri nedenleri ve risk faktörleri şu şekilde özetlenebilir:
Aile Öyküsü: Bazı
genlerde (BRCA1 ve BRCA2) oluşan değişiklikler ve mutasyonlar ailesel geçiş
gösterebilir ve bir kadının genetik olarak risk taşıyıp taşımadığı
belirlenebilir.
Yaş,İlk Adet Yaşı: Özellikle
12 yaş altı ilk adeti gören kadınlarda risk arttığı bildirilmektedir. Çünkü
yaşam boyu östrojen isimli hormona marufiyeti artmıştır.
Meme Kanseri Hastası Olmak: Diğer
memede yeni bir kanser başlaması açısından risk artmıştır.
Menopoz yaşı, ilk doğum
yapma yaşı ve emzirme yaşı, çocukluk çağında veya gençlik
yıllarında meme bölgesine ışın tedavisi almak.
Diyet: Sedanter yaşam
tarzını benimsemek, obesite, sigara ve alkol tüketimi, menopoz döneminde uzun
süre (5 yıl) hormon tedavisi almak da riski artırır.
Geç doğum yapmış olmak (35
yaşından sonra) veya hiç doğum yapmamış olmak.
Her ay adet sonrası kişinin
kendini muayene etmesi çok önemlidir. Çünkü kişinin kendi eli meme dokusuna
aşina olur ve herhangi bir yeni oluşumu kolaylıkla hissedebilir. Bunun yanında,
meme ucundan kanlı veya kahve renkli akıntı gelmesi, memede şekil bozukluğu,
meme ve koltuk altında yeni ortaya çıkan şişlik veya kitle hissedilmesi meme
kanseri belirtileri arasındadır. Özellikle meme başında şekil değişikliği ve
içe doğru çekinti çok önemli belirtilerdir. Meme cildinde yeni ortaya çıkan
kızarıklık, çatlama, kalınlaşma, ciltte portakal kabuğu benzeri görünüm ve pul
pul olması, olağan dışı boyut artışı olduğunda mutlaka meme kanseri açısından
uyarıcı olmalı ve dikkatle değerlendirilmelidir.
Meme kanserinin evrelemesi için tümörün boyutu, koltuk altı
lenf nodunun varlığı ve meme kanserinin başka bir yere yayılıp yayılmaması
belirler. Meme kanseri evre 0 (sıfır)’dan, evre 4 (dört)’e kadar evrelenir.
Memedeki kitlelerin %80’i iyi
huyludur, kanser değildir. Ancak yeni ortaya çıkan bir kitlenin mutlaka
araştırılması gerekir. Tanı yöntemi olarak erken dönemde en önemli görüntüleme
yöntemi Mamografidir. Meme kanseri belirtisi göstermese bile 40 yaşına
gelen tüm kadınların, her yıl düzenli aralıklarla mamografi yaptırması
önerilir. Mamografi, memenin röntgen filmidir. Mamografi sırasında meme
sıkıştırılarak çekim sağlanır. Bu basınç sadece birkaç saniye sürmektedir.
Biraz rahatsızlık verse de iyi bir görüntü elde etmek için gereklidir. Çok
düşük düzeyde radyasyon kullanılır. Birçok kişi x ışınlarına maruz kalmaktan
çekinse de, mamografilerde kullanılan düşük düzeydeki radyasyon meme kanseri
riskini arttırmaz.
Meme kanserinin erken tanı ve
erken evrede tedavi edilebilir olması taramanın önemini artırmaktadır. Erken
teşhis edilen meme kanserinde hem tedavi çok kolay hem de başarı şansı çok
yüksektir. Bu nedenle her kadının 20 yaşından itibaren ayna karşısında ayda bir
kez kendi kendine meme muayenesi yapması gerekmektedir, 40 yaşından sonra da
yılda 1 kez mamografi yaptırmalıdır. Meme kanserini diğer kanserlerden ayıran bir
özellik “kanser tarama programları” içinde değerlendirilebilir oluşudur. Ailesinde
meme kanseri olanların daha erken yaşta mamografi taramasına başlaması gerekir.
Meme kanseri diğer önemli tanı
yöntemi de her kadının 40 yaşından sonra doktora başvurup muayene olmasıdır.
Meme kanseri tedavisinde öncelik;
memenin korunmasına yönelik tedavidir. Erken evrede yakalanan meme kanserinde meme
kaybı olmadan tam tedavi başarısı saplanmaktadır. İleri evre meme kanserinde
memenin cerrahi sonrası plastik cerrahi teknikleri ile meme rekonstrüksiyonu
(yeni bir meme) yapılabilmektedir. Tedavide kullanılan kemoterapi, hormon
tedavisi ve radyoterapi kişinin evresine ve tümörün tipine göre karar verilir.
Her kadının meme kanseri hakkında
bilgi sahibi olması, temel nedenleri bilmesi, meme kanseri olma ihtimalinizi
daha iyi anlamanızı ve risk azaltıcı davranışları benimsemenizi sağlayabilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı
ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Doç.Dr.Türkan İKİZCELİ
SBÜ Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Radyoloji Kliniği İdari Sorumlusu