OTİZM ve FARKINDALIK
Nisan ayı boyunca
dünyanın gündeminde olacak otizmin görülme sıklığı günümüzde çok büyük bir
hızla artıyor. Doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen
gelişimsel bir farklılık olan otizm tanısı 1985 yılında her 2.500 çocuktan 1ine
konulurken, bugün doğan her 54 çocuktan 1i otizm riski ile dünyaya gelmektedir.
Erken Tanı ve Yoğun Sürekli Eğitimle, Otizmli Bir Çocuk Yeniden Doğabilir!
Otizm spektrum
bozukluğu, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık
bir nöro-gelişimsel farklılıktır. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini
etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünülmektedir.
Çocuğun çevresi ile
yeterli sosyal ilişkiler kuramaması, dil-iletişim alanında belirgin gelişimsel
sorunlar göstermesi ve takıntılı davranış biçimlerine sahip olması ile
tanımlanan otizmin günümüzde bilinen tek çaresi erken tanı ile yoğun, sürekli
özel eğitimdir. Bilimsel araştırmalar, erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi
ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde ellisinde otizmin
belirtilerinin kontrol altına alınabildiğini, gelişim sağlanabildiğini, hatta
bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından
farkı kalmadığını göstermektedir.
2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Gününde kamuoyunun dikkatini
otizme çekmek için başlatılan ve bütün dünyada ilgi gören Mavi Işık Yak
Kampanyasının (Light It Up Blue) 2009 yılından beri Türkiye elçisi olan Tohum
Otizm Vakfının çağrısı ile Türkiyede ikonik binalar (15 Temmuz Şehitler
Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü başta olmak üzere, İzmir Saat Kulesi,
Masal Şato, Diyarbakırda Surlar, Amasya Kalesi gibi birçok yapı) mavi ışıkla
aydınlatılacak, insanlar mavi giyecek ve sosyal medya hesapları üzerinden
#otizmemaviışıkyak etiketi ile otizmle ilgili mesajlar vererek otizmin
farkında, onların yanında olduklarını ifade edecekler.
Uz.Dr.Esra
Atasoy SUBAŞI
Çocuk
ve Ergen Ruh Sağlığı Hastalıkları Uzmanı