Hastanemizin Üroloji Kliniği, Prostat Kanseri Tanı ve Tedavisinde En Son Teknolojik Cihazları Kullanarak Fark Yaratıyor
30 Ocak 2023


Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği Prostat Kanseri Tanı ve Tedavisinde En Son Teknolojik Cihazları Kullanarak Fark Yaratıyor

Prostat kanseri erkeklerde en sık saptanan kanser türü !!!

Prostat organı erkeklerde bulunan, idrar kesesinin sonunda, idrar yapma kanalını saran, aslında erkek üreme sisteminin bir parçası olan, ceviz büyüklüğünde bir bezdir. İlerleyen yaş ile beraber prostat dokusunda bazı hücreler kanser hücrelerine dönüşebiliyor. Ailesinde prostat kanseri olan erkekler 40 yaşından sonra, ailesinde prostat kanseri olmayan erkekler ise 50 yaşından sonra mutlaka prostat kanseri taramaları için doktorlarına başvurmalılar.

Prostat kanseri tanısında dünya da bir numara ‘Akıllı Prostat Biyopsisi’

Ürologlar uzun yıllar boyunca prostat kanseri açısından hastalarını değerlendirirken, prostat muayenesi ve kan örneklerinden bakılan Prostat Spesifik Antijen (PSA) düzeylerini göz önünde bulundurdular. Bununla beraber son yıllarda geliştirilen multiparametrik prostat MR yöntemi, prostat bezindeki kanserli hücreler ile normal prostat hücrelerini ayırt edilebiliyor. Akıllı prostat biyopsisi öncesinde prostat dokusunu değerlendiren yüksek kaliteye sahip MR filminden alınan 3 boyutlu görüntüler, akıllı prostat biyopsisi için özel yazılımı olan bilgisayara aktarılıyor ve en riskli alanlar bu özel yazılım sayesinde işaretleniyor. İşlem sırasından hastaya prostat ultrasonu da yapılıyor ve ultrason sonucuna göre riskli alanlar da belirleniyor. İki görüntüleme yönteminde de prostat kanseri olarak değerlendirilebilecek alanlar en riskli alanlar olarak değerlendiriliyor ancak akıllı prostat biyopsisi özellikle bu alanlardan alınan örnekler ile başlıyor. Daha sonra ise sadece MR ve ultrasonda prostat kanseri şüphesi olan bölgelerden örnekleme yapılıyor.

Biyopsi Sonucum Kanser Geldi. Ne Yapmalıyım?

Prostat kanseri gösterdiği yayılım durumuna göre evrelere ayrılır. Prostat tümörünün mesane ya da kalın barsak gibi çevre dokulara yayılıp yayılmadığı, lenf bezleri ve kemikleri etkileyip etkilemediği evrelemede en önemli kriterlerdir. Tümörü derecesini belirten gleason skoru ve PSA seviyesi de prostat kanseri evrelerini belirlemek için önemlidir.

Prostat Kanserinin Tedavisi Nedir?

Prostat kanseri tespit edildikten sonra tedavi, hastalığa bağlı faktörler (evresi, yaygınlığı) ve hastaya bağlı faktörler (genel durumu, yaşı, ek hastalıkları) göz önünde bulundurularak planlanır. Prostat kanserinin tedavisi; ameliyat, radyoterapi, hormonoterapi şeklinde düzenlenebilmektedir. Hastanın içinde bulunduğu şartlar ve genel durumu göz önüne alınarak tedavi şekli belirlenir.

Prostat Kanseri Cerrahisi İle Prostat Kanserinden Tam Olarak Kurtulmak Mümkün!!!

Günümüzde prostat kanseri tarama testlerinin kullanımının artmasıyla erken evrede saptanabilmektedir. Çevreye yayılmamış erken evredeki (lokal) prostat kanserinde en sık kullanılan tedavi cerrahi tedavidir. Gereği halinde hormon tedavisi veya radyoterapi(Işın tedavisi) ile kombine edilebilmektedir. Erken tanı halinde hastalar cerrahi ile prostat kanserinden tamamen kurtulabilmektedirler.

Prostat Kanseri Cerrahisinden Robotik Cerrahi Fark Yaratıyor

Yayılım göstermeyen prostat kanserinin tedavisinde en önemli yöntem cerrahi olarak prostatın çıkarılmasıdır. Bu cerrahiye radikal prostatektomi ameliyatı denir.

Robotik Cerrahi Ne Demektir?

Robotik cerrahi, laparoskopik (kapalı) ameliyatların “da Vinci” isimli robot yardımıyla 3 boyutlu görüntü altında yapılmasıdır. Robotik cerrahi denilince ameliyatın robot tarafından yapıldığı şeklinde yanlış bir kanı vardır. Oysa ameliyatı gerçekleştiren kişi robot değil cerrahın kendisidir.

Robotik Cerrahi Ne Avantajlar Sağlar?

Prostat dokusunun bulunduğu anatomik yerleşim, ereksiyonu ve idrar tutmayı sağlayan yapılara çok yakındır. Bu sebeple prostat cerrahisinin en önemli komplikasyonları ameliyat sonrası ereksiyon kaybı ve idrar tutamama (inkontinans)’dır.

Robotik cerrahi ile prostat ameliyatındaki asıl amaç prostatın geride kanserli doku bırakmayacak şekilde çıkarılması, cinsel fonksiyonların devamını sağlayan sinirlerin korunması ve prostat çıkarılırken idrar tutmayı sağlayan yapılara zarar verilmemesi olarak sıralanabilir.

Robotik Cerrahinin Açık Ameliyattan Farkı Nedir?

Geleneksel açık cerrahi yöntemde hastanın göbek altından yaklaşık 15 cm’lik bir kesi yapılır. Açık ameliyatın hem hasta hem de cerrahi ekip için birçok zorluğu bulunmaktadır. Operasyondan sonra geç iyileşme süresi, uzun süre hastanede kalış, yara enfeksiyonu riski ve büyük bir yara izi bu yöntemin hasta adına zorlukları olarak sayılabilir. Robotik cerrahide kullanılan ameliyat kollarının ince yapısı, hareket kabiliyeti, titreşim engelleyici çalışma prensibi ve robotik sistemin gelişmiş görüntü sistemleri sayesinde prostat ameliyatı sırasında prostata yakın komşuluktaki yapılar daha rahat korunabilir olmuştur. Böylece ameliyat sırasında komplikasyon ihtimali aza inmekte, kan kaybı azalmakta ve ameliyat süresi kısalmaktadır. Ameliyat sonrası ise ağrıda azalma, iyileşme süresinin kısalması, ilerleyen dönemde cinsel fonksiyonların kaybı ve sürekli idrar kaçırma gibi sosyal yaşantıyı büyük ölçüde etkileyen sağlık problemlerinin azalması gözlemlenmektedir.