Sultangazi
Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği Prostat Kanseri Tanı ve
Tedavisinde En Son Teknolojik Cihazları Kullanarak Fark Yaratıyor
Prostat
kanseri erkeklerde en sık saptanan kanser türü !!!
Prostat organı erkeklerde bulunan, idrar kesesinin
sonunda, idrar yapma kanalını saran, aslında erkek üreme sisteminin bir parçası
olan, ceviz büyüklüğünde bir bezdir. İlerleyen yaş ile beraber prostat
dokusunda bazı hücreler kanser hücrelerine dönüşebiliyor. Ailesinde prostat
kanseri olan erkekler 40 yaşından sonra, ailesinde prostat kanseri olmayan
erkekler ise 50 yaşından sonra mutlaka prostat kanseri taramaları için
doktorlarına başvurmalılar.
Prostat kanseri
tanısında dünya da bir numara ‘Akıllı Prostat Biyopsisi’
Ürologlar uzun yıllar boyunca prostat kanseri
açısından hastalarını değerlendirirken, prostat muayenesi ve kan örneklerinden
bakılan Prostat Spesifik Antijen (PSA) düzeylerini göz önünde bulundurdular. Bununla beraber son yıllarda
geliştirilen multiparametrik prostat MR yöntemi, prostat bezindeki kanserli
hücreler ile normal prostat hücrelerini ayırt edilebiliyor. Akıllı prostat
biyopsisi öncesinde prostat dokusunu değerlendiren yüksek kaliteye sahip MR
filminden alınan 3 boyutlu görüntüler, akıllı prostat biyopsisi için özel
yazılımı olan bilgisayara aktarılıyor ve en riskli alanlar bu özel yazılım
sayesinde işaretleniyor. İşlem sırasından hastaya prostat ultrasonu da
yapılıyor ve ultrason sonucuna göre riskli alanlar da belirleniyor. İki görüntüleme
yönteminde de prostat kanseri olarak değerlendirilebilecek alanlar en riskli
alanlar olarak değerlendiriliyor ancak akıllı prostat biyopsisi özellikle bu
alanlardan alınan örnekler ile başlıyor. Daha sonra ise sadece MR ve ultrasonda
prostat kanseri şüphesi olan bölgelerden örnekleme yapılıyor.
Biyopsi Sonucum
Kanser Geldi. Ne Yapmalıyım?
Prostat
kanseri gösterdiği yayılım durumuna göre evrelere ayrılır. Prostat tümörünün
mesane ya da kalın barsak gibi çevre dokulara yayılıp yayılmadığı, lenf bezleri
ve kemikleri etkileyip etkilemediği evrelemede en önemli kriterlerdir. Tümörü
derecesini belirten gleason skoru ve PSA seviyesi de prostat kanseri evrelerini
belirlemek için önemlidir.
Prostat Kanserinin
Tedavisi Nedir?
Prostat kanseri tespit edildikten sonra tedavi,
hastalığa bağlı faktörler (evresi, yaygınlığı) ve hastaya bağlı faktörler
(genel durumu, yaşı, ek hastalıkları) göz önünde bulundurularak planlanır. Prostat
kanserinin tedavisi; ameliyat, radyoterapi, hormonoterapi şeklinde
düzenlenebilmektedir. Hastanın içinde bulunduğu şartlar ve genel durumu göz
önüne alınarak tedavi şekli belirlenir.
Prostat Kanseri
Cerrahisi İle Prostat Kanserinden Tam Olarak Kurtulmak Mümkün!!!
Günümüzde prostat kanseri tarama testlerinin
kullanımının artmasıyla erken evrede saptanabilmektedir. Çevreye yayılmamış
erken evredeki (lokal) prostat kanserinde en sık kullanılan tedavi cerrahi
tedavidir. Gereği halinde hormon tedavisi veya radyoterapi(Işın tedavisi) ile
kombine edilebilmektedir. Erken tanı halinde hastalar cerrahi ile prostat
kanserinden tamamen kurtulabilmektedirler.
Prostat Kanseri
Cerrahisinden Robotik Cerrahi Fark Yaratıyor
Yayılım göstermeyen prostat kanserinin tedavisinde en
önemli yöntem cerrahi olarak prostatın çıkarılmasıdır. Bu cerrahiye radikal
prostatektomi ameliyatı denir.
Robotik
Cerrahi Ne Demektir?
Robotik cerrahi, laparoskopik (kapalı) ameliyatların
“da Vinci” isimli robot yardımıyla 3 boyutlu görüntü altında yapılmasıdır.
Robotik cerrahi denilince ameliyatın robot tarafından yapıldığı şeklinde yanlış
bir kanı vardır. Oysa ameliyatı gerçekleştiren kişi robot değil cerrahın
kendisidir.
Robotik Cerrahi Ne
Avantajlar Sağlar?
Prostat dokusunun bulunduğu anatomik yerleşim,
ereksiyonu ve idrar tutmayı sağlayan yapılara çok yakındır. Bu sebeple prostat
cerrahisinin en önemli komplikasyonları ameliyat sonrası ereksiyon kaybı ve
idrar tutamama (inkontinans)’dır.
Robotik cerrahi ile prostat ameliyatındaki asıl amaç
prostatın geride kanserli doku bırakmayacak şekilde çıkarılması, cinsel
fonksiyonların devamını sağlayan sinirlerin korunması ve prostat çıkarılırken
idrar tutmayı sağlayan yapılara zarar verilmemesi olarak sıralanabilir.
Robotik
Cerrahinin Açık Ameliyattan Farkı Nedir?
Geleneksel açık cerrahi yöntemde hastanın göbek
altından yaklaşık 15 cm’lik bir kesi yapılır. Açık ameliyatın hem hasta hem de
cerrahi ekip için birçok zorluğu bulunmaktadır. Operasyondan sonra geç iyileşme
süresi, uzun süre hastanede kalış, yara enfeksiyonu riski ve büyük bir yara izi
bu yöntemin hasta adına zorlukları olarak sayılabilir. Robotik cerrahide
kullanılan ameliyat kollarının ince yapısı, hareket kabiliyeti, titreşim
engelleyici çalışma prensibi ve robotik sistemin gelişmiş görüntü sistemleri
sayesinde prostat ameliyatı sırasında prostata yakın komşuluktaki yapılar daha
rahat korunabilir olmuştur. Böylece ameliyat sırasında komplikasyon
ihtimali aza inmekte, kan kaybı azalmakta ve ameliyat süresi kısalmaktadır. Ameliyat
sonrası ise ağrıda azalma, iyileşme süresinin kısalması, ilerleyen dönemde
cinsel fonksiyonların kaybı ve sürekli idrar kaçırma gibi sosyal yaşantıyı
büyük ölçüde etkileyen sağlık problemlerinin azalması gözlemlenmektedir.